Böbreklerimizi korumanın yolları

Böbrekler vücudumuzun en önemli organlarındandır. Bel omurlarımızın her iki yanında yer alan böbreklerimiz kalbin dakikada pompaladığı 5-6 litre kanın 1.5’ini filtre etmektedirler. İki böbrekte bulunan nefronlardan 1 dakikada 1 litre kan geçmektedir. Dolayısıyla böbrekler vücut için hayati önem taşımaktadır. Böbreklerden geçen kan filtre edildikten sonra yararlı maddeler (kan elemanları, proteinler gibi) tekrar kana verilir, vücuttan uzaklaştırılması gerekli olan zehirli maddeler ise idrarı oluşturur.

Böbrekler yaptıkları birçok fizyolojik fonksiyonlarla canlının var olabilmesinin şartı olan iç ortamın sabitliğini devam ettirmeye çalışırlar;

1-          Metabolizma sonucu meydana gelen artıkların, kandaki zehirli maddelerin atılma işlemidir ki, bu gerçek anlamda idrar yapma olayıdır.

2-          Vücudun sıvı-iyon dengesini sağlar.

3-          Asit-baz dengesini ayarlar.

4-          Vücutta kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan vücut için zararlı zehirli maddelerin atılmasını sağlar.

5-          Birtakım hormonlar salgılayarak vücudumuz için çok gerekli bir takım düzenlemeler yapar.

6-          Vücudun tüm organlarıyla bir bütün olarak düzenli çalışmasını sağlar.

Bu kadar öneme sahip böbreklerimizi korumak için ne yapmalıyız?

Böbrek hastalıklarının belirtileri oldukça sessizdir. Ancak diyabet ve hipertansiyon hastalıklarının da böbrek hastalıklarına yol açtığı yüz yıldan beri bilinmektedir. Böbrek iltihapları, kalıtımsal hastalıklar,taş oluşumu,idrar yolu iltihaplanmaları,ilaçları bağlı gelişen böbrek hastalıkları bilinen  çeşitleridir.Korunmak için tabiki  sağlıklı yaşamaya özen göstermek gerekmektedir.Bilinçsizce ilaç kullanmamak ve düzenli sağlık kontrollerini yaptırmak  oluşabilecek sorunlara karşı erken önlem almamızı sağlayacaktır.Şişman bir hayat sürdürmeye son vermek gerekmektedir.Her zaman dediğimiz gibi obezite; diyabet,yüksek tansiyon ,kalp ve damar hastalıklarını,kan kolesterol bozukluklarını beraberinde getirmektedir ki bunlar da böbrek sağlığını doğrudan etkilemektedir.

Genel olarak sodyum ve potasyumun aşırı tüketimi de böbrek fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Yüksek protein içeren bir beslenme programı vücutta “üre” üretimini arttırarak böbreklere ekstra yük bindirmektedir. Üre, protein metabolizmasının doğal bir yan ürünüdür. Yüksek orandaki üre böbrekler tarafından vücuttan atılırken böbreklerimizi zorlayabilir ve kandaki toksinlerin atılması sürecini sekteye uğratabilmektedir. Protein alımını kontrol altında tutmak ve bol miktarda meyve, sebze tüketmek üre miktarını azaltarak böbrekleri rahatlatacaktır.

Gün içinde yeteri kadar su (basit olarak kilogramx0,03 hesabıyla)içerek sıvı ihtiyacınızı karşılamaya çalışırsanız böbrekleriniz fonksiyonlarını daha rahat yerine getirecektir. Herhangi bir böbrek hastalığı teşhisi konulmuş ise doktor ve diyetisyeninizden destek alarak özel tıbbi beslenme tedavisi uygulanması sağlığınız için en uygunu olacaktır.