CRUSH (EZİLME) SENDROMU

Son yüzyılın en büyük afetini yaşayan ülkemizde hepimizin içi yandı ve yanmaya devam ediyor. Depremin üzerinden günler geçti ve enkaz altında sağ kalabilen canlarımız çıkarılmaya günlerce  devam etti. Umutla beklenen   ancak enkazdan çıktığı gün hayatını kaybeden canlar oldu ve bu durum gündeme  Crush Sendromunu getirdi.

Nedir bu sendrom  ve  vücutta nasıl etki gösterir? Tedavi edilir mi ?

Crush Sendromu  aslında vücutta kas ve yumuşak dokuların herhangi bir nedenle ağırlık altında kalarak  ezilmesinden kaynaklanan ve  bu durumdan dolayı vücutta oluşan  bazı değişikliklerle meydana gelen organ yetmezliğinin adıdıdr. Bu ezilme yalnız depremlerde değil kasların doğrudan maruz kalabileceği, ülkemizde örneklerini gördüğümüz maden göçüklerinde, trafik kazalarında,  işkenceler, dövülme yada savaşlar  gibi travmatik olaylarda oluşabilir. Bunların yanı sıra uzmanlar  enfeksiyonlar, bazı ilaçlar,  sıcak çarpması, donma gibi çeşitli durumlarda kaslarda aşırı yıkıma yol açarak Crush Sendromuna yol açabiliceğini bildirir.

Kaslarda aldığı darbe ve ezilmenin sonucu ödem oluşur. Ağrı, güç kaybı  ve kaslarda sertlik yaşanan Crush Sendromunda böbrek yetmezliği ve sıvı-elektrolit bozukluklarının oluşması  en önemli sorunlardır. Tansiyon düşüklüğü ve kusma da oluşan  kişilerin  kanında  üre, ürik asit, potasyum  ve fosfat değerleri yükselebilir. Bu felaketler sonucu sağlık   hizmetlerinin yetersiz olduğu durumlarda ağır böbrek yetmezliği oluşan hastaların acilen   sıvı-elektrolit dengesinin düzeltilememesi, hemodiyalize alınması gereken hastalara müdahele  edilememesi  durumunda  maalesef ölümle sonuçlanabilir. Bunlarla birlikte bir de   kaslar yıkıma uğradığı için  kan dolaşımına  aşırı potasyum verilir. Bu durumda  kalbin çalışması etkilenerek  ritm bozukluklarına, hatta durmasıyla ani ölümlere neden olabilir.

Sadece sağlık ekiplerinin müdahele etmesi  gereken bu sendromda hastaya acilen izotonik NaCl şeklinde serum takılır. Dolayısıyla ekranlarda gördüğünüz bu görüntüler enkaz zedelerin elekrolit dengesini sağlamak içindir. Serum ile kandaki sıvı arttırılarak potasyum oranı düşürülmüş olur ve asla değeri bilinmeden potasyum içeren bir sıvı verilmez. Sonrasında hastaya  daha çok yumurta,  tuzsuz zeytin, bal, limonata, unlu çorba, pilav beyaz ekmek limonata, nişasta kurabiyesi ve sınırlı tavuk etti gibi besinlerin yer aldığı  potasyum kısıtlı bir diyet programı uygulanarak tedavisi sürdürülür.

YÜCE ALLAHTAN  KAYIPLARIMIZA  RAHMET  VE TÜM ÜLKEME SABIR DİLİYORUM.

BİR DAHA YAŞANMAMASI DUASIYLA…

.