Düşünmez misiniz?

Bu soru Kur’an-ı Kerim’de en çok kullanılan ifadelerden biridir.
Allah insanı eşrefi mahlukat yani yaratılanların en şereflisi, en üstünü olarak yaratmıştır. Bunu yüce kitabında ifade eder ve insanların yanlışlarına dikkat çektikten sonra ‘Hiç düşünmez misiniz?’ diye sorar.
Aslında insan fıtratı doğru ile yanlışı birbirinden rahatlıkla ayırt edebilecek nitelikledir. Yani Allah yeryüzüne hiçbir peygamber göndermemiş bile olsa, kodladığı insan beyni ve yaratılış özellikleriyle insanoğlu doğru yolu bulma niteliklerine sahiptir.
Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim’in hayatına ilişkin ayetlerde bunu açıkça görebiliriz. Yaşadığı toplum Allah’ın verdiği beyni kullanmak yerine ataları gibi putlara tapmayı tercih ederken, o düşünerek ve bu dünyanın bir yaratıcısı olduğuna kanaat getirerek yaratıcısını aramaya başlar.
Peygamber Efendimiz’in “Bir saatlik tefekkür bin yıllık ibadetten daha iyidir” mealindeki Hadisi Şerifi de düşünmenin ne kadar önemli olduğunu bize anlatır.
Bugün İslam coğrafyasında yaşanan sorunların temelinde Müslümanların yeterince düşünmemesi, tefekkür etmemesi ve hayatın her alanında doğru ile yanlış arasındaki tercihi yapma konusunda sıkıntı yaşaması yatıyor.
Allah Kur’an’da sık sık soruyor: Düşünmez misiniz?
Maalesef yeterince düşünmüyoruz…