Filistin'de zulüm devam ediyor!

7 Ekimden bu yana dünya da bitmek bilmeyen bir zulümle karşı karşıyayız. Daha doğrusu İsrail diye bir devletin Filistinlilerin vatanını işgal etmesiyle başlayan fakat insanların 7 Ekimde farkına vardığı bir zulümle karşı karşıyayız. Neredeyse her sene İsrail’in Filistin’e saldırmasıyla bu olay gün yüzüne çıkar kısa bir süre sonrada unutulurdu. Fakat bu sefer diğer saldırılardan daha farklı bir şey oldu ve bu olay dünya gündeminin tam ortasına oturdu. Çünkü bu sefer saldırıyı başlatanlar İsrail değil Kassam Tugayları yani Filistinlilerdi. Ama daha sonrası yaşananlar yine öncekilere göre bir değişiklik göstermedi. İsrail tüm vicdansızlığıyla Gazze’de bulunan masumların üstüne acımasızca bomba yağdırdı ve yağdırmaya devam ediyor. İlk günlerde insanlar bu saldırıya büyük bir şekilde tepki gösterirken her zamanki gibi gün geçtikçe alışmaya ve unutmaya başladılar. Ama Gazze’den gelen kahreden bir haber ile tüm dünya tekrardan sallandı. Gazzeli bir kadının Al Cezire kanalına yaptığı açıklamada Şifa hastanesinde İsrail askerlerinin kadınlara önce tecavüz edip daha sonra kadınları öldürdüğünü söyledi.  Bu haber sonrası birçok insan sosyal medyada ya da çeşitli yerlerden tepkisini belli etti ve etmeye devam ediyor. Ben bu tepkileri oldukça önemli buluyorum. Dünyada bir zulüm yaşanırken buna tamamen sessiz kalmak yerine elimizden geldiğince tepki göstermek çok önemli. Sosyal medyadan paylaşım yapabiliyorsak paylaşımla, protesto edebiliyorsak protestoyla, bilgi sahibiysek konuşmalarımızla insanlara bu zulmü duyurmak ve sessiz kalmadığımızı önce kendimize daha sonra tüm dünyaya göstermemiz gerekiyor. Ve aslında biz bu söylediklerimi saldırıların en başından beri ilk defa bu kadar iyi yaptık ve Filistin’i ilk defa bu kadar iyi savunduk. Tüm dünya gerçekten sadece Filistin için oradaki masum insanlar için ayaklandı. Daha sonrasında ise zaman geçtikçe yapılan bu paylaşımlar, protestolar, boykotlar azaldı. Ama son gelen haber ile anladık ki bizim bu paylaşımlara, protestolara, boykotlara ara vermeden devam etmemiz gerekiyor. Biz her ne kadar olaylar duruldu diye düşünsek de Filistin’de savaş acımasız yüzünü her geçen gün daha fazlasıyla bize göstermeye devam ediyor. En son Gazzeli bir kadının yaptığı o açıklamayla bunu daha da iyi anladık. Bizim bu insanlık dışı saldırı karşısında hiç susmadan hiç durmadan çaba göstermemiz gerekiyor.  Bir Müslüman olarak bir insan olarak bunu yapmak bizim en büyük görevlerimizden biri olmalı. Bize bu konuda örnek olması için yazımı Peygamber Efendimiz’in  (s.a.v) şu hadisiyle bitirmek istiyorum, “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.”