GÜNDE   KAÇ  ÖĞÜN  YEMELİYİZ ?

Sağlıklı beslenmenin temellerinden biri de hepimizin bildiği gibi öğün atlamamaktır. Peki bu öğün sayısı günde kaç kere olmalıdır? Bazılarına göre 6 öğün bazılarına göre 2 öğün en iyi beslenme şekli olsa da bu soruya çok net bir cevap vermek aslında eksik ve hatalı olur. Bu sorunun cevabını netleştirmek için önce her birimizin metabolizmasının farklı çalıştığını bilmek gerekir. Günde “3 öğün yemek çok sağlıklıdır” veya “6 öğün yersen metabolizman hızlanır” ya da “2 öğün yemek kilo kaybını sağlar” gibi yaklaşımlar herkes için geçerli olmayıp bu yaklaşımları genellemek doğru olmaz. Çünkü her beslenme çeşidi farklı bedenlerde farklı etki gösterebilir.

Bunun yanı sıra öğünlerinizi sayarken neyi amaçladığınızda çok önemlidir. Beden ağırlığınızla ilgili bir sorununuz olmayıp sağlıklı bir yaşam hedefliyor ya da kas kütlenizi arttırmaya çalışıyor olabilirsiniz. Bunun tam tersine obezite sorunu ile baş etmeye çalışıyorsunuz, yağ kütlenizi eritmek istiyor ve insülin direnciniz ya da hipogliseminiz olabilir. Bireysel olarak beklentiniz sizin ideal öğün sayınız için belirleyici olacaktır. Genel olarak az miktarlarda ve sık sık yenilen  öğünlerin  metabolizmayı hızlandırdığı tezi kabul görür. Yemek yemek metabolizmayı hızlandırır çünkü vücudumuz yediğimiz besinleri sindirmek için bir enerji harcar ve buna “termik etki” denir.

6 öğün yemek metabolizmanızı “hızlandırır” fakat bu fark uzun vadede kilo verme açısından çok bir şey değiştirmemektedir. Kilo verilmesi ve alınmasının arkasında yatan en temel doğru, bilimsel olarak halen enerji eşitliğidir. Yani amacınız kilo vermek ise,  dikkat etmeniz  gereken nokta kaç öğün yediğinizden ziyade 24 saat içinde aldığınız enerjinin ve proteinin, karbonhidratın ve yağın miktarıdır.

Seyrek ve daha büyük öğünlerle beslenmenin öğün sonrası daha ciddi bir kan şekeri yükselmesine neden olduğu bilinse de, genel olarak seyrek öğünlerle beslenmenin, sık sık beslenmeye göre ortalama daha düşük ve daha sağlıklı kan şekeri seviyelerine neden olduğu gösterilmiştir. Öğün sıklığından çok, öğünlerde ne tüketildiği, tüketilen besinin glisemik etkisi de oldukça önemlidir. Örneğin, bir gün içersinde yüksek glisemik yüklü 3 öğün tüketmek yerine, düşük glisemik yüklü 5 öğün tüketmek çok daha iyi bir şekilde kan şekeri dengesini sağlar. Yani sağlıklı bir yaşam için öğün sayısını bir miktar düşürmekte ve yüksek glisemik  yüklü besinlerden olabildiğince uzak durmakta yarar var. Sağlıklı bir ömrün güvencelerinden biri de vücuttaki kas kütlesi ve kas kütlesini yaş alırken iyi bir şekilde koruyabilmektir. Araştırmalar yaş alırken kas kütlesi ne kadar iyi bir şekilde korunmuşsa, tahmini ömür süresinin de o kadar fazla olacağını göstermiştir. Kas kütlesini korumak için, aktif bir yaşam sürmek, egzersiz ve doğru beslenmek oldukça önemlidir. Fakat gün içinde tüketilen öğün sayısı azaldıkça kas kütlesi kaybı da daha fazla olur.

Özetle, kişi vücudunu tanıyıp ne istediğini bilerek beslenmelidir. Toplamda harcadığınız enerji ile aldığınız enerji arasındaki denge kilo vermek adına her zaman önemlidir. Eğer hipoglisemi gibi sorununuz var ise 6 öğün yemek sizin kan şekeri dalgalanmalarınızı dengede tutacaktır. Sağlıklı bir yaşam için gün içinde 3-4 öğün yiyerek akşam yemeği ve sabah kahvaltısı arasında 12 saatlik bir süre yaratmanız yararlı olacaktır. Bu durumu da yeme işlemini yatmadan 3 -4 saat önce bittirerek sağlayabilirsiniz.