HAŞİMATO (HASHİMOTO) TİROİDİDE   BESLENME

Tiroid  bezi,  vücutta orkestra şefi olarak tanımlanır ve bizim için  hayati önemi olan hormonların salgılanmasında rol alır. Vücutta gerçekleşen metabolik  faaliyetlerin  tümü tiroid bezi tarafından yönetilir. Vücutta enerjiyi kullanmayı da düzenleyen tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidi) ya da olması gerekenden fazla çalışması (hipertiroidi) olarak bilinir.

Haşimato ise  tiroid bezinin  genellikle az çalışmasına neden olan, bazen de fazla çalıştıran ve  aslında bağışıklık sisteminin bozukluğu sonucu oluşan tiroit bezi iltihabıdır. Dolayısıyla haşimato   otoimmün bir hastalıktır yani kişinin  savunma sisteminin kendine karşı savaşması sonucu oluşur. Tiroid  dokusunu düşman gibi tanımlayıp onu yok etmek için fazla miktarda antikor (anti-TPO, anti-tiroglabulin) üretir ve bu antikorlar, tiroit bezine yapışarak tiroid hücrelerinin harabiyetine neden olur. Bu harabiyet sonucu ise tiroid bezinde küçülme olur ve fonksiyonlar yavaşlar.

Genel olarak haşimato hastalarında; cilt kuruluğu, kabızlık, kilo alma, soğuğa karşı tahammülsüzlük, yorgunluk, kramplar, kalpte ritm bozukluğu, unutkanlık, vücutta ödem, saç dökülmeleri, ses değişikliği, depresyon, adet düzensizlikleri, enerji düşüklüğü ve sürekli uykulu bir hal gibi semptomlar  görülür.

Haşimato hastalığının arka planında yatan nedenlerin;  beslenme bozukluğu, bazı besin alerjileri, kimyasal toksinlere maruziyet ve ağır metal zehirlenmeleri gibi faktörlerin  olabileceği düşünülür. Bağışıklık sisteminde oluşan bir bozukluk nedeniyle oluştuğu için bu hastaların  beslenmelerine  özellikle dikkat etmeleri sağlıklarının iyileşmesi  bakımından çok önemlidir. Günlük beslenmenin büyük bölümünün taze sebze ve meyvelerden oluşması gereken beslenme modelinde B vitamini bakımından zengin (yumurta, et, balık, tavuk, karaciğer, kuruyemişler gibi) besinleri tüketmeleri de  ayrıca  önemlidir.

Bunlarla beraber buğday ve bazı tahıl türevlerinin (çavdar, arpa) içerdiği aminoasit yapıdaki gluten bağışıklık sistemi tarafından yabancı madde gibi tanımlanır ve bu durumda glutenin yapısıyla benzerlik gösteren tiroid bezi de bağışıklık sistemi tarafından saldırıya maruz kalır. Bu nedenle hastalara özellikle glutensiz bir beslenme önerilir.

Güçlü bir  bağışıklık  sistemi  ve  sağlıklı tiroid fonksiyonları için selenyum mineralinin önemi büyüktür. Beslenmede selenyum bakımından zengin kabak çekirdeği, ceviz, sarımsak, mantar, fasulye, yumurta, kuzu, dana, hindi eti ve ciğer gibi besinlere yeteri kadar yer verilmelidir. Gerekirse hekim danışmanlığında takviye alınmalıdır. Selenyum gibi iyot minerali de  tiroid fonksiyonları için önemli olması nedeniyle sardalye ve hamsi gibi balık tüketimine yer verilmeli ve iyotlu tuz tüketilmelidir.

Haşimato hastalarının, işlenmiş  ve katkı maddesi ilave edilmiş hazır  paketli besinlerden, soya ve soyalı ürünlerden ve iyot emilimini engellediği için antep ve çam fıstığından uzak durarak mümkün olduğunca doğal kaynaklardan beslenmesi sağlıklarını iyileştirecek ve yaşam konforunu arttıracaktır.

Şifa ile kalın…