İYOT    OLMADAN     SAĞLIK  OLMAZ

İyot vücudumuzda sentezlenemediği için dışarıdan alınması gereken ve vücudumuzda birden fazla mekanizmada yer alan çok önemli bir elementtir. Özellikle enerji metabolizmasının orkestra şefi olan tiroid hormonunun faaliyetleri için gerekli tiroksin ve triyodotironinin başlıca bileşenlerinden olan iyot mineralinin ana kaynağı denizler ve topraktır. İyottan zengin topraklarda yetişen bazı besinler ve deniz yosunları iyi iyot kaynaklarıdır. Ancak ülkemiz toprakları iyot bakımından fakir olduğu için sofra tuzları iyotla zenginleştirilerek raflarda yerini alır.

İyot eksikliğinde neler olur?

Yetişkinlerde gelişen iyot eksikliğinde   tiroid hormonu   fonksiyonları ve üreme fonksiyonları bozuklukları beraberinde bir çok sağlık sorunu ortaya çıkar. Çocuklarda ise zeka geriliği gibi çok önemli zararlar doğurur.

İyot eksikliğinin nedeni var mı?

Dünyada 2 milyardan fazla kişide iyot eksikliği olduğu Dünya Sağlık Örgütü kayıtlarına girmiştir. Bu kadar iyot eksikliğinin  elbette bazı nedenleri var. Düşük miktarda iyot alımı bunun başlıca sebebi ve bu topraklarımızdaki iyot yetersizliğinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu topraklarda yetişen besinlerin iyot miktarıda yetersiz oluyor.

İyodun kullanımında vücudun Selenyum mineraline de ihtiyacı var. Bu durumda eğer Selenyum seviyeniz düşük olursa tiroid hormonu hücrelerimizin kullanacağı forma dönüştürülemiyor. Yani  tiroid fonsyiyonları için her iki mineralin yeterli seviyede olması gerekiyor. Bir başka neden ise gebelik ve emziklilik döneminde  iyot ihtiyacındaki artış oluyor. Günlük yaşamda kullandığımız diş macunlarında bulunan florür ve sularda bulunan klorürün bu mineralin vücut tarafından emilimini engelliyor olması da iyot eksikliğine neden oluyor.Guatrojen olarak tanımladığımız karnabahar, brokoli, kale, lahana, Brüksel lahanası gibi sebzelerin çiğ  yada az pişmiş olarak yenmesi de yine  tiroid fonsiyonlarını etkileyebiliyor.

İyot eksikliğimiz olduğunu nasıl anlarız?

Ülkemizde oldukça sık görülen iyot eksikliği tüm bireylerde benzer semptomlarla kendini gösterir. Guatr, ciltte kuruluk, kronik yorgunluk, üşümeler, kabızlık, kolesterol yükseklikleri, kilo alma yada verememe, depresyon, unutkanlık, saç dökülmeleri, kemik hastalıkları ve güçsüzlük gibi şikayetleriniz varsa kanda ve idrarda iyot  seviye testlerini  mutlaka yaptırmalısınız. Vücudumuzun iyot ihtiyacı yaş, gebelik ve emziklilik durumuna göre farklılık gösterir. Özellikle gebelik döneminde 2 kat artan bu ihtiyacı karşılamak için hekim kontrolünde hap yada damla şeklinde iyot preparatlarından yararlanılır.

Kendiniz ve gelecek nesiller için İyot olmadan sağlık olmaz…