KABUĞUNDAN ÇEKİRDEĞİNE ŞİFA KAYNAĞI 

Yaz mevsiminde meyvesi sofralarımızda çokça yer alan, kış aylarında kurusu ve hoşafının yanı sıra özellikle yaprağından yapılan sarması ile Türk mutfağının vazgeçilmezi olan bu şifa kaynağı besini tahmin etmek zor olmamıştır. ÜZÜM… 

Çeşitli tat ve renkte olan üzüm, çağlar boyunca tanrıların güç kaynağı ve  bereket sembolü olarak kabul edilmiştir. Üzüm meyvesini veren asma bitkisinin geçmişi ise 150 miyon yıl öncesine dayanmakta olup en eski bitki gruplarından birisidir. Hoşafı, pekmezi, sirkesi meyve suyu, pekmezinden cevizli sucuğu ve yaprağından sarmalar hazırlanarak tüketilen üzüm A ve B vitaminleri yönünden zengin, ayrıca bol potasyum, demir, fosfor, kalsiyum ve magnezyum  içerir.Kabuğu ve çekirdeğinde antioksidan etkinliği çok güçlü olan “polifenol” lerden özellikle çekirdeğinde yüzde 90 oranında  “proantosiyanidin”    bulunur. Antioksidanlar, vücudumuzun hem normal metabolik faaliyetleri sırasında hem de kimyasal ajanlar, radyasyon, alkol, sigara ve ağır metaller gibi bir çok dış kaynaklı etkenden  oluşabilen moleküllerin zararlı etkilerinden korurlar. Araştırmalar üzümün hem çekirdeğinde hem de kabuğunda bulunan “resveratrol” maddesinin kanserden koruduğunu belirtmektedir. Özellikle kara üzümün hem mevsiminde taze olarak hem de kış aylarında kurusu olmak üzere tüketilmesi önerilmektedir. Karbonhidrat açısından da zengin olduğu için üzüm tüketirken miktara dikkat edilmelidir. 

Üzüm yüksek oranda potasyum ve çok miktardaki su  içeriği nedeniyle de iyi bir diüretik (idrar  söktürücü) etkiye de sahiptir. Kabuğunda bulunan flavonoid ve resveratrol damar hastalıklarını önlemekte ve kalp hastalıkları riskini de azaltır. Üzüm çekirdeği, damarların  kollajen  dokusunu da  sağlamlaştırdığı için  damar sertliği ve damar sertliği ile ilgili diğer hastalıkların oluşumunu da önler. 

Bu yararlarının yanı sıra çekirdeğinin, histamin salgısını azaltarak alerjiyi önlediği, iltihabi prostaglandinlerin sentezini azaltarak romatizmal hastalıklar ve ağrı gibi durumlarda etkili olduğu araştırmalarda gösterilir. Üzüm çekirdeği ayrıca antioksidan etkinliği ile beyin hücrelerinin yaşlanmasını yavaşlatarak Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların görülmesini azaltır. Yapılan araştırmalarda asma yaprağının sinir sistemi ve karaciğer üzerinde olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir. 

Lezzetli yemeklerde kullanılan asma yaprağının güçlü tıbbi etkilerinin olduğunu biliyor muydunuz? Önemli tıbbi etkilerinden biri kanamayı durdurmaya yardımcı olmasıdır. Türk bilim adamlarının keşfettiği ve yüzyılın buluşu olarak adlandırılan Ankaferd isimli ürün Dünyada bir ilktir ve pıhtılaşma sorunu olan hastaların bile kanamasını durdurabilmektedir. Asma yaprağı ve diğer üç bitkinin karışımından oluşan bu ürün kendiliğinden streril ve antibakteriyel özelliklere sahip patentli İlk Türk ilacıdır. Trafik kazalarında da güvenle kullanılan   bu ürünün Dünyada muadilinin olmaması gurur verici…