KORONA  GÖBEKLERİ  NASIL  ERİYECEK ?

Dünyada ve ülkemizde hiç beklenmedik bir şekilde kendimizi bir pandemi içinde bulduk. Belirsizlik ve kaygının verdiği stres ile ruhumuzu yiyerek rahatlatmaya çalıştık. Bir de bu süreçte uyku düzeni bozuldu, yeme eğilimimiz zaten artmıştı, üzerine hareketsizlik  eklenince   metabolizmanın yavaşlamasıyla birlikte  vücut yağları aldı başını gitti. Özellikle göbek çevresinde biriken ve sağlık açısından risk oluşturan bu yağlanma estetik açıdan da bizi  rahatsız ediyor.”Göbekli olmak bizim ailede genetik” diye düşünebilirsiniz ancak çoğu zaman bu yağlanma  yanlış beslenmenizin bir sonucudur. Genetik yapınızın göbekli olması sizin de göbek çevrenizde yağ bağlamanızın kaçınılmaz olduğu anlamına gelmiyor.

Ancak şunu da belirtmek lazım ki; göbek ve bel çevresinde biriken yağlar çoğu zaman metabolik bir sorunun varlığını gösteriyor. Bu kişilerin çoğunda insülin direnci meydana çıkıyor. Günümüzde her dört kişiden biri insülin direnci genetiği taşıyor. Bu durum bir gençte bile ortaya çıkabiliyor. Psikolojik açlık durumunda daha çok tercih edilen  kötü karbonhidrat dediğimiz basit karbonhidratları yani şekerli ve unlu gıdaları fazla tüketmek ve hareketsiz bir yaşam sürmek,  var olan bu genetik probleme davetiye çıkarıyor. İnsülin direnci yükseliyor, gen aktive oluyor ve göbekler büyüyor, beller genişliyor, enseler kalınlaşıyor, gıdılar büyümeye başlıyor.

Bu göbeği eritmenin etkin ve hızlı yolu ise  şu çok bilinen mucize ot, bitki, çay yada besinler asla  değil…

Göbeği eritmek için öncelikle  şekerihayatınızdan çıkarmak yada en aza inidirmek gerekiyor. Çaya, kahveye attığınız şekerden artık vazgeçin. Şekerli her türlü içecekten uzak durun. Meyve sularını, gazlı içecekleri tüketmeyin. Prensip olarak içine un giren gıdalardan mümkün olabildiği kadar uzak durun, makarna, pirinç yerine  vücudunuzun ihtiyacı kadar tam tahıllı ekmek tüketin. Beslenme alışkanlıklarınızı artık değiştirin ve bol protein ve sebze ağırlıklı beslenin. Proteinin az yağlı olanını (tavuk göğsü, dana sırt gibi) seçin.
Çiğ sebze tüketiminizi arttırın ve olabildiğince posalı tok tutucu sebze tüketin. (Salatalık, domates, biber, çiğ havuç, semizotu vs.) Kurubaklagilleri  (mercimek, fasulye, börülce vs.) haftada en az iki kere tüketmeye özen gösterin.

Beslenmenizi düzenlemenizin yanı sıra daha hareketli bir hayat tarzı benimseyin. Özellikle büyük kaslarınızı kullanacağınız (kalça kası, bacak kası, baldır kasları gibi) egzersizler yapın. Çünkü bu kaslarımız enerjiyi harcayacağımız en iyi depolarımızdır. Yürüyün, arada hızlanın ve kısa süre koşun sonra tekrar tempolu yürümeye devam edin. Bununla birlikte karın kası egzersizleriyle destekleyin.

Unutmayın…Beslenmenizi dengeleyip, egzersiz yaptığınızda vücudunuz hangi bölgenizde fazla yağ varsa onları kullanmayı bilen muhteşem programlanmış bir mekanizma.