Manisa
09 May, 2024, Thursday
  • DOLAR
    32.22
  • EURO
    34.76
  • ALTIN
    2402.1
  • BIST
    10259.5
  • BTC
    60992.57$

Kuş Kanadı

18 February 2024, Sunday 15:12

Kasvetli kalpler tekrardan nefret ederler. Kendilerine değişik oyuncaklar bulurlar. Kalbini atıl bırakan kimsenin nefsi her zaman değişiklik ister. Nefsin doğasında değişiklik isteği her zaman vardır. Tekrar tekrar yapılan şeyler ona bıkkınlık verir. Namaz aynı, sureler aynı, sohbetler aynı, ilim aynı. Yeknesaklık, kalpleri kararmış nefisler için ızdırabdır. Dini hayat ve ibadetler ise tekrar ve terakki üzerine kurulmuştur. Tekrar et sağlam bas. Tekrar et sebatlı ol. Tekrar et kaybetme ve kaybolma.
Bu tekrarlar asla bir kısır döngü değildir. Kedinin kendi kuyruğu etrafında dönerek onu yakalamaya çalışması gibi beyhude bir gayret değildir.
Yükselen daireler şeklinde bir tekrar ve terakki hareketidir. Pervanenin dönmesi ve yükselmesi gibidir. Aynı şeyler yapılıyor fakat her seferinde seviye yükseliyor. Daireler çiziliyor fakat her çizilen daire bir öncekinin üstüne çıkıyor. Yükselmek böyle oluyor. Yükselen daireler şeklinde. Günde beş vakit kılınan namaz böyle, Kur’an tilaveti böyle, yapılan hatimler böyle, kitap okumak böyle ve sohbetler de böyle.
Bıkmak ise terakkinin bitmesi, kalbin kararması demektir. Okumak, tekrar okumak, aynı yerde okumak değildir. Kılmak, tekrar kılmak, aynı yerde kılmak değildir. Zikretmek tekrar zikretmek aynı yerde zikir değildir. Kuş kanatlarını hep aynı şekilde hareket ettirir. Aynı hareketi tekrar eder. Tekrar ettikçe yükselir. Uçmak, aynı hareketi tekrar etmektir. Kimse uçmaktan bıkmaz. Tekrar tekrar namaz, tekrar tekrar Kur’an, tekrar tekrar ilim, tekrar tekrar zikir, tekrar tekrar dua. Bunlarla yükselir. Bunlarla uçarız.

Şükrettim

Çamlıca mahallesinde otobüs beklerken, durağın karşısında, bahçenin duvarına oturmuş temiz yüzlü dokuz, on yaşlarında bir çocuk dikkatimi çekti. Orta yaşımı biraz geçmiştim. Bir an gayri ihtiyari düşündüm. Kırk yıldır kullandığım bu vücut elbisem artık eskimeye başlıyor. Bunu yokuşu çıkarken nefes nefese kalışımdan anlıyordum. Belki iç organlarımda belki vücudumun belli yerlerinde bazı hastalıklar çıkmak üzere, belki de damarlarımda tıkanma ve diğer arızalar başlamış olabilir. Bu düşüncelerle çocuğa bakarken ona imrenmeden edemedim. Çünkü onun vücudu taze, yeni ve diri olarak görünüyordu. Yüzü de bembeyazdı. Ben öylece onun gençliğine baktığım anda, çocuk oturduğu duvardan indi. Ellerini yanında duran tahtalara uzattı. O zamana kadar dikkatimi çekmeyen tahtaların koltuk değnekleri olduğunu fark ettim. Evet çocuk koltuk değneklerini aldı ve onlara yaslanarak oradan uzaklaştı. Ben ise hayret ve şaşkınlık içinde, kırk yıldır beni taşıyan ve sorun çıkarmayan vücudumun kıymetini anladım ve bu vücudu veren Halik’ıma minnet duyguları içinde: “Sonsuz şükürler olsun!” dedim.

*Şükredenlerden olduğum için, sana şükürler olsun Allah’ım!

Kelime ve Mana

“Ne kadar şükretsek az.” cümlesi, “Ne kadar şükretsek az.” manasını ifade etmekten aciz kalıyor, yeterli olmuyor. Bu manayı anlatmaya kafi gelmiyor. Böyle manalar, harflere ve kelimelere sığmıyor. Anlamak, geniş bir kalble ve kuvvetli hissiyatlarla mümkün oluyor. Veya otuz bir defa “Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân.” “O halde Rabb’inizin hangi nimetlerini yalanlarsınız.” (Rahman: 13.) ayetini okumakla mümkün oluyor.

Nefes ve Şükür

Sadi Şirazi şöyle der: “Göğse giren hava hayatı uzatır, çıkan hava vücuda ferah verir. Şu halde bir nefeste iki nimet mevcud ve her nimete bir şükür vacibdir.”
Aslında her nefes için beş şükür vacib olur. Üçüncüsü vücuda girince kanı temizler, dördüncüsü akciğerlerde vücud ısısını oluşturur, beşincisi boğazdan çıkarken ses tellerine vurur ve konuşmayı sağlar. “Subhane men tahayyere fi sun’ihil ukul.”
(Yol)

Yorumlar

  • yorum avatar
    Kadir
    20-02-2024 19:20

    Allah razı olsun hocma, değerli bilgilerinizi bizimlerle paylaştığınız için

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.