Mahallenizin muhtarını tanıyor musunuz?

Yerel seçimlere 4 aydan az bir süre kaldı. Belediye başkan aday adayları büyük oranda belirlendi. Bir süre sonra partilerinin adayı olarak arzı endam edecekler aramızda ve yaşadığımız kentler için tozpembe hayallerini ‘vaat’ olarak paylaşacaklar bizimle.
Her seçim öncesinde, bir önceki seçimde verilen vaatleri şöyle bir düşündüğünüzde ne yazık ki ‘vaat’ olarak önümüze sunulan ve daha inandırıcı olsun diye birçoğu ‘proje’ adıyla kağıt üzerinde gösterilen sözlerin tutulmadığını görürüz. Ama çoğumuz geçmişi düşünmek yerine, gelecek için yapılan yeni vaatlerin hayalini kurmayı tercih ederiz.
Yerel seçim süreçlerinin belediye başkan adayları yönü kısaca böyle. Bir de yerel seçimlerde yarışan belediye başkan adayı sayısının belki 10 katı oranda olan muhtarlar yönü var. Sayıları fazla olsa da sesleri başkan adaylarının 10’da biri değildir. Neden? Çünkü arkalarında partileri yoktur.
Siyasi partiler kanununa göre Türkiye’de muhtar adayları bağımsız olarak yarışır.  50 bini aşkın mahalle ve köy muhtarımız var. Bir de bunların azalarını (ihtiyar heyeti) düşündüğünüzde yaklaşık 300 bin mahalle ve köy yöneticisinden bahsediyorum.
Sesleri çok çıkmaz ama kendi mahallelerinde, kendi imkanlarınca bir seçim çalışması yaparlar.
Eskiden muhtar olmanın bir cazibesi vardı. Vatandaş olarak bazı kurumlara ibraz edeceğimiz belgelerin büyük kısmı için muhtar mührü gerektiğinden ve bu mührün de bir ücreti olduğundan, özellikle nüfusu yüksek bölgelerin muhtarları için ciddi bir ekonomik gelir de söz konusuydu.
Sonrasında dijitalleşme arttıkça gerekli belgeler e-devlet portalından alınmaya başladı ve muhtarlara da mühür basıp para kazanacak pek bir iş kalmadı. Yani aslında maddi yönüyle muhtarlık tüm cazibesini kaybetti.
Allah’tan kısa süre önce muhtarların çok cüzi olan maaşları asgari ücret düzeyine çıkarıldı da muhtarlar en azından az da olsa bir maddi gelir garantisine kavuştu.
Türkiye’de kimileri muhtarların hiç iş yapmadığını hatta bu müessesenin kaldırılması gerektiğini iddia eder. Aksine muhtarların gerçek anlamda işlerini yaptıklarında vatandaş için en önemli yöneticiler olduğunu düşünüyorum.
Manisa özelinde tanıdığım bazı muhtarlar, mahallede neredeyse herkesle iletişim halinde, herkesin derdini sıkıntısını biliyor ve çözüm için çalışıyor. Bir sokaktaki çukurların kapatılması için vatandaşlar adına ‘muhtar’ sıfatını kullanıp en kısa sürede sorunu çözüyor.
Diğer yandan seçim öncesi oyları toplayıp bir daha görünmeyen, kapısını gittiğinizde ofisini devamlı kapalı gördüğünüz muhtarlar da var. Yolda görseniz tanımazsınız hatta adını bile bilmezsiniz. Ta ki bir sonraki seçime kadar…
Muhtarlık müessesesinin yeniden ele alınması gerektiğini düşünenlerdenim. Muhtarlarımız daha aktif, belki daha yetkili ve sorumluluk sahibi olmalı. Muhtarların yaptıkları çalışmaları, performanslarını denetleyen bir mekanizma var mı, bilmiyorum ama olmalı.
Her birimiz en azından muhtarımızı tanımalı, yaşadığımız muhitteki sorunların çözümü için onu harekete geçirebilmeliyiz…