Manisa
09 May, 2024, Thursday
  • DOLAR
    32.27
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2400.4
  • BIST
    10279.37
  • BTC
    61570.46$

Manisa sanayisi neden yerinde saydı?

01 February 2023, Wednesday 11:04

Dün Manisa'nın tarihine ve kültürüne yeteri oranda sahip çıkmadığımızı, bunun da kentteki turizm potansiyelinin kullanılamamasına neden olduğunu yazmıştım.

Bugün, dünkü konuyla ilgisiz gibi görünen ancak aslında çok da ilgili olduğunu düşündüğüm Manisa sanayisinin durumuna dikkat çekmek istiyorum.

Önceki gün Ege İhracatçılar Birliği (EİB), bölgedeki illerin 2022 yılına ilişkin ihracat rakamlarını paylaştı. Ege Bölgesi'ndeki 8 ilden 7'sinde bir önceki yıla oranla ciddi artışlar sağlanırken Manisa'nın ihracatı düşmüş. Konuyu, gazetenin önceki günkü manşetinde "Manisa'nın ihracatı neden düştü?" sorusuyla gündeme getirdik.

Bu sorunun detaylı ve teknik nedenler içeren makul bir cevabı vardır mutlaka. Ben ise bu cevabın içinde olması gerektiğini düşündüğüm kentsel nedenlere dikkat çekmek istiyorum.

Geçtiğimiz yıllarda dünyanın en cazip yatırım alanlarından biri olarak ilan edilen Manisa; iklimi, yeryüzü şekilleri, limana yakınlığı ve benzer birçok avantajı nedeniyle hem yerli hem de yabancı yatırımcının ilgisini çeken bir bölge.

Ancak bir türlü çözülemeyen ve çözülmesi konusunda ciddi projeler de üretilmeyen altyapı sorunları nedeniyle avantajlarını kullanamıyor.

Çok genel hatlarıyla anlatmak gerekirse, Manisadaki organize sanayi bölgelerinde çalışan insanların önemli bir bölümü işe İzmir'den gelip gitmek durumunda. Çünkü Manisa'da yeterli oranda ve kalitede konut bulmak zor. Bulunanların da fiyatları astronomik şekilde artıyor...

Manisa'da çalışıp İzmir'de yaşama tercihinin diğer bir nedeni, kentte sosyal hayatın zayıf olması. İnsanların boş zamanlarında vakit geçirebilecekleri, gezip eğlenebilecekleri mekanlar sınırlı.

Trafik sorunu, park sorunu, yürüyecek kaldırım sorunu, yeşil alan sorunu, çocukların vakit geçirebilecekleri yer sorunu, üniversite öğrencilerinin sosyalleşebileceği mekan sorunu...

Sorunların listesi uzayıp gidiyor. Çözümü konusunda birşeyler yapılıyormuş gibi görünse de ciddi projeler üretilemiyor. Sonuç olarak insanların yaşamak için cazip bulmadığı bir şehir, üretim konusunda da cazibesini zamanla yitiriyor...

Manisa'da öteden beri başvurulan bir kolaycılık var; "İzmir'in gölgesinde kalıyoruz" deniyor. Oysa Manisa'nın tarihi de, kültürü de, doğası da İzmir'in çok ilerisinde. Bir kenti önde kılan unsurlar da bunlardır. Yeterki bu kullanılabilsin.

Manisa kent merkezinde kapsamlı bir imar projesiyle alt yapı sorunlarının çözülmesi, Spil Dağı'nın kentle bütünleştirilmesi, kentteki yüzlerce tarihi eserin ihya edilmesi ve kent kültürünün canlandırılması birkaç yıl içinde Manisa'yı çok daha cazip bir merkez haline getirebilir.

Ama kentin en eski ve değerli bölgesi olan Ulu Cami civarındaki tarihi ve kültürü ortaya çıkarmak, bölgeyi bir açık hava müzesine dönüştürmek varken; hiçbir arkeolojik inceleme yapmadan metrelerce uzunluğundaki fore kazıklar bu eserlerin üzerine çakılırsa, bölgede devasa binalar yapılırsa, Manisa'nın potansiyeli ortaya çıkmaz, aksine bu potansiyelin üzerine beton dökülmüş olur!

Şehirler topyekin kalkınır veya geriler. Yaşamın güzelleşmediği bir kentte üretim artmaz, sanayi büyümez.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.