MCBÜ'ye kadın eli değecek

Manisa'nın yüksek öğretimdeki markası olan Manisa Celal Bayar Üniversitesi'ne (MCBÜ) ikinci kez bir kadın rektör atandı. Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararlarına göre, üniversitenin yeni rektörü Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rana Kibar oldu.

30 yılı aşkın tarihi, 50 bine yaklaşan öğrenci sayısı ve binlerce öğretim üyesiyle faaliyet gösteren MCBÜ, tarımın ve sanayinin merkezi haline gelen Manisa'yı "yüksek öğretimin de merkezlerinden biri" haline getirebildi mi? Rektör değişikliği vesilesiyle bu sorunun cevabını düşünmek gerekiyor.

Türkiye'de büyük metropoller dışında örneğin Eskişehir gibi "öğrenci şehri" sıfatı kazanan illerimiz var. Bu sıfat bence bir kentin cazibesi için gerekli olanlar listesinin başına yazılmalı. Çünkü öğrenci için cazip bir kent, her açıdan yaşanılabilir bir yerdir.

Bir kentin öğrenci için cazip olması için de öncelikle yerel yönetimlerin sosyal belediyecilik yönünün güçlü olması gerekiyor. Mesela toplu ulaşım yaygın, konforlu ve ucuz sağlanmalı.

Diğer yandan, öğrenciler düzenli bir kent yapılaşması, geniş yeşil alanlar, sosyal mekanlar, kültür ve sanat faaliyetleri, eğlence ve alışveriş merkezleri ister.

Manisa için bunları söylemek çok zor. Dolayısıyla 50 bin öğrenci de yaşasa, Manisa ne yazık ki bir üniversite şehri olamadı. İzmir'e yakınlığı, muhteşem tarihi, kültürü ve doğasına rağmen öğrenciler için çok cazip bir kent değil. Bu durum üniversiteye bağlı fakülte ve bölümlere girebilmek için gereken sıralamalara bakarak da anlaşılabilir.

Yeni rektörün bir kadın olması büyük avantaj. Çünkü eğitimin her aşamasında kadınların çok daha hassas ve gayretli bir çalışma içinde oldukları bir gerçek. Pozisyonları ne olursa olsun çocuklara ve gençlere bir anne gözüyle bakıyorlar.

2006-2010 yıllarında rektör olarak görev yapan Prof.Dr. Semra Öncü'nün ardından üniversitenin ikinci kadın rektörü olan Prof. Dr. Rana Kibar'dan beklenti büyük. Bilgi ve birikiminin yanı sıra kadın duyarlılığıyla MCBÜ'de ciddi çalışmalar yapacağına ve büyük başarılar elde edeceğine inanıyorum.

Ama dediğim gibi bir üniversite ne kadar iyi yönetilirse yönetilsin ve ne kadar başarılı olursa olsun; bulunduğu kentin cazibesi, üniversiteye yönelik tercihte en önemli etkendir.