Nasıl ibadet etmeliyiz ?

Her Müslüman için bir fırsat olan maneviyatla dolu 3 ayların içerisindeyiz.
Bir önceki yazımda heyecanla beklenen bu aylarda hangi ibadetlerin yapılması gerektiğini yazmıştım.
Özellikle oruç tutma, Kur'an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlerin daha çok yapılması gerektiğinin altını çizdim.
İnancımızın bir gereği olan ibadeti nasıl yapmalıyız?
Yani nasıl ibadet etmeliyiz?
Bu da en önemli konu.
Her şeyden önce gösteriş için yapılan şeyler ibadet niteliği taşımadığı gibi günah kazanmaya da sebep olur.
Bazı ilmihal kitaplarında ibadetler beden ile, mal ile ve hem beden hem de mal ile yapılanlar olmak üzere üç guruba ayrılır. 
Namaz ve oruç beden ile, zekat mal ile, hac ise hem mal hem de beden ile yapılan ibadetler olarak ele alınıyor.
İbadet denilince Allah'a karşı, sevgi, saygı, samimiyet ve kulluk bilinciyle yapılan işler akla gelir.
Bu duygular yoksa ibadet adı altında yapılanların Allah katında da bir değeri yoktur.
O yüzde ameller niyetlere göre değerlendirilir. 
“Bu kişi ne kadar dindar” desinler diye yapılanlar gösteriştir ve günahtır.
Niyetin aynası kalptir.
Kalp güzel olunca gerisi de güzel olur.
Samimi olmayan ibadetler gerçek anlamda ibadet olma niteliği kazanamaz.
Bu duygulara sahip olduğumuzu düşünüyorsak davranışlarımıza gözden geçirmeliyiz. 
Kötü ve çirkin işlerden uzak durmalıyız.
Niyetimiz güzel ise sonuçta hayırlıdır.
Bir şeyi Allah rızası için yapmalıyız.
İbadetlerimiz de Allah’ın rızasını kazanmak için uğraş vermeliyiz.
Sevgimiz Allah’a ibadetimiz de Allah’a olmalı.
Tabi insanların ellerinden geldiğince yerine getirebildiğince ibadetlerini yapmalı.
Dinde kolaylık vardır.
Hastalar için kolaylık vardır.
Maddi durumu olmayanlar için kolaylık vardır.
Bir ibadet maddiyatla ölçülmez.
Kalpler güzel olduktan sonra her ibadet değerlidir.
Ve önemlisi de az da olsa düzenli olan ibadet makbuldür.
Bizler şu sınavdan geçtiğimiz dünyada ibadetlerimizi samimi bir şekilde yapmalıyız.
Kalın sağlıcakla…