PROPOLİS   İLE  GÜÇ  KAZANABİLİRSİNİZ

Aslında bir arı ürünü olan  propolisin ne olduğu  hakkında kafanız  karışmış  olabilir. Bunun için  propolis hakkında biraz daha detaylı  bilgi bu karışıklığı giderecektir.

Preboli  ya da arı zamkı olarak da  adlandırılan  propolis  arıların öncelikle iğne yapraklı ağaçlar olmak üzere yaprak döken ağaçların tomurcuklarını ve kabuklarını ya da  nektarlarını  topladıktan sonra bir nevi işlemden geçirerek elde ettiği maddelerdir. Arılar topladıkları  bu  malzemeleri  tükürük bezlerinden ekledikleri salgılar eşliğinde  balmumu ve  polen ile iyice işler ve biyokimyasal değişime uğrayan bir karışım haline getirirler. İşlem sonunda oluşan bu madde genellikle koyu  kahverengi  ve zamk   halindedir,  ancak  toplandığı bölgeye göre renk değişiklikleri (şeffaf, kırmızı, sarı ve yeşil) gösterebilir.

Zamk halinde oluşan bu maddenin asıl üretim amacı ise kovanların içinde bulunan peteklerin steril olmasıdır. Bu sayede böcek, bakteri ya da mantar gibi dış etkenlerden kovan korunmuş olur, petekler güçlenir. Kovanı koruyan ve petekleri onarıp güçlendirme özelliği bulunan propolisi  insanlar da tarih boyunca güçlenmek, şifa bulmak amacıyla kullanmışlardır.

Propolis içeriğinde  reçine (%50),  mum (%30), uçucu ve aromatik yağlar (%10) polen (%5) çinko, bakır, demir, kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum gibi mineraller (%5), B1, B2, C, E  vitaminleri ile 150’ye yakın biyoaktif bileşen  bulundurur. Zengin yapısı sayesinde zararlı virüs, bakteri ve mantarları bertaraf etmesiyle bilinen propolis çocuklar ve yetişkin bireylerde de kullanılır. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için kanser veya lösemi  tedavisilerine  katkısı olabilir, kemoterapide düşen direnci yükseltebilir ve yan etkileri aza indirebilir. Bunlarla beraber yara ve yanıkların iyileşmesine, diş çürümelerine  ve uçuklarakarşı etkili olabilir. Ancak propolisin  ham haliyle  sindirilmesi zor olabilir. Bazı işlemlerden geçirilerek   bitki, larva kalıntıları  ve  balmumu gibi  kısımlarının besleyici kısmından ayrılarak tüketilmesi gerekir. Bu işlemlerden sonra artık tüketime sunulan propolis genellikle sıvı formdadır ve su, kahve, çay, süt gibi içecekler ile  yoğurt,  ekmek, pekmez, meyve püresi yiyeceklere eklenerek tüketilebilir. Çocuklarda ve yetişkinlerde doz farklıdır ve bir hekime danışarak kullanılması uygun olur.

Olası zararları tam olarak bilinmemekle birlikte hamilelerin, emziren  annelerin, astım hastalarının, hassas ve alerjik bünyesi olanların, kan pıhtılaşma sorunu olanların, operasyon planlanan (operasyondan 2 hafta önce bırakılmalı) bireylerin, bala alerjisi bulunan ve organ nakli yapılmış bireylerin kullanmaması yada bir uzmana danışarak kullanması önerilir.

Sağlıkla kalın…