SEZGİSEL YEME HAKKINDA NE  BİLİYORSUNUZ ?

Yaşamımızı sürdürebilmek için gerekli olan yeme davranışı ve yemek yeme işlevi bireye verdiği hazzın yanında yetersiz/aşırı beslenme veya yeme bozuklukları gibi bazı sağlık sorunlarına da neden olabiliyor. Duygusal ve bilişsel faktörler de dahil olmak üzere kişinin psikolojik özellikleri yeme alışkanlıklarını ve ağırlık kontrolünü etkileyebiliyor. Bu durum sadece fazla kilolu ve obez olan bireylerde değil aynı zamanda ideal vücut ağırlığına sahip olan bireylerde de görülebiliyor. Bilişsel kısıtlama bireylerin yeme davranışını ve vücut ağırlığını olumsuz yönde değiştirip,  özellikle günlük yaşamda karşılaşılan stresle başa çıkılamadığında ve uzun süre farklı diyet çeşitleri uygulayanlarda yanlış beslenme alışkanlıkları ortaya çıkabiliyor.

Yeme davranışına verilen dikkatin arttırılması, tüketilen besinin içselleştirilmesi, besin tüketimi sırasında düşünce ve duygulara olan hassasiyetin azaltılması ile daha sağlıklı besin seçimleri yapmak mümkün olabiliyor.Bu bağlamda, vücudumuzun doğal olarak verdiği fiziksel açlık, tokluk ve doyum sinyallerini dinleyerek ve bu sinyallere uyum sağlayarak yemek yeme biçimine sezgisel yeme adı veriliyor.Kısıtlayıcı diyet uygulamalarına karşı sezgisel yemek yeme davranışı diyet karşıtı bir yaklaşım olarak biliniyor. Bu beslenme çeşidinde bireyler kendini diyet yapıyormuş gibi hissetmiyor. Sadece besin seçimini nasıl ve ne doğrultuda yapması gerektiği bilincini kavramış oluyor. Kısıtlayıcı diyet yaklaşımlarının başlı başına önyargıya ve beden algısı üzerinden takıntılı davranışlara sebep olduğu biliniyor. Bu beslenme düzeninde ise kısıtlama olmaksızın bireyin vücudunun ihtiyaçlarının farkına vararak ne yemesi gerektiğini öğrenmesi amaçlanıyor.Sezgisel beslenme hakkında yazılan kitaplarda 10 prensipten bahsedilir.. Bunlar;

1.İşe ‘diyet zihniyetini reddetmekle’ başlayın. Unutmayın diyetler yasakları andırırken, beslenme düzeni size alternatifleri sunar.

2.Açlığınızın fizyolojik bir ihtiyaç olduğunu kabul edin ve psikolojik etkilerle karıştırmayın.

3.Yiyeceklerle savaşmayı bir kenara bırakıp, vücudunuza olan yararlarına odaklanın.

4.Tükettiğiniz besinler sizi iyi ya da kötü bireyler yapmaz, bu düşünceyi yaşamınıza yerleştirin.

5.Yemek yerken vücudunuzdaki doygunluk sinyallerini gözlemleyin ve doymaya başladığınız zaman yemek yemeye son verin.

6.Yemeği hazırlama, sunum ve tüketme aşamalarını zevkli hale getirmeye çalışın. Bu davranışın sizi tatmin ederken daha az besin tüketmenize yol açabilir.

7.Açlığınızı duygularınızla doyurmayın. Fiziksel ve duygusal açlığınızın farkına varın.

8.Vücudunuzun herhangi bir kusuruyla ilgilenmek yerine güzelliklerine odaklanın. Unutmayın ki, kimse kusursuz değildir.

9.Egzersizi yaşamınıza   dahil edin.

10.Sağlığınızı onurlandırın(nazikçe  beslenin)

Sezgisel yeme, normal beslenmenize yardımcı olabilen bir yöntem olabilir. Bu beslenme modeli ile yemek konusunda takıntı ya da stres yapmayan çeşitli şeylerden hoşlanan ancak düzenli aralıklarla ve vücudunuzun ihtiyacı kadar tüketen kişiler olabilirsiniz. Nasıl başlamalıyım diyorsanız; kendinizi yargılamadan yeme davranışlarınızı ve tutumlarınızı gözlemlemeye başlayın. Acıktığınızda bunun duygusal mı yoksa fiziksel bir açlık mı olduğunun farkına varın. Yediğinizde midenizi mi yoksa duygularınızı mı doyurduğunuza dikkat edin. Acıktığınızda yemek yemeyi hedefleyin, fakat sistemsiz ve sizi zorlayacak açlıktan kaçının. Doyduğunuzda durun, midenizi doldurmaya çalışmayın. Sezgisel yeme sırasında planladığınızdan daha fazla yerseniz kendinize kızmak veya kendinizle savaşmak yerine, kendinize karşı nazik ve meraklı bir tavır içerisinde olun. Neden planladığınızdan daha fazla yediğinizi ve bir dahaki sefere yeme deneyiminizi nasıl daha farklı yapabileceğinizi düşünün. Yeni beslenme düzeninizin daha etkili olabilmesi için bu alanda çalışan bir beslenme uzmanından yardım alın.