TARİH BOYUNCA ORYANTALİZM TEHDİDİ

 
İslam dini, yeryüzüne indiği andan itibaren çeşitli ideolojilerle çarpıtılmaya çalışılmış, farklı itikat ve bakış açılarıyla gerek yakın gerekse çok uzak fikirlerle anılmaya çalışılmıştır.
Bu yazımda, İslam’ın olduğundan farklı anlatılmasını konu edinen “oryantalizm” akımını ele almak istiyorum.
Oryantalizm, İslam’ın ve Müslümanların Batı dünyası için tehdit gösterilmesi amacıyla ortaya çıkan kirli bir strateji örneğidir…
İslam’ı çarpık şekilde yorumlamak için tasarlanan ve İslam dünyasını Batı’da yanlış şekilde yansıtmayı amaçlayan Oryantalizm, İslam coğrafyasındaki insanları sömürerek de tarih boyunca Müslümanlara zarar vermeyi hedeflemiştir.
Müslüman olmayan ancak İslam’ı araştırmaya, İslam’da kusur aramaya, İslam’a zarar vermeye yönelik hedefleri bulunan ve bu gayede varlıklarını idame ettiren oryantalistler, 13. yüzyılda ortaya çıkmış olsa da 18. yüzyılda bu isimle anılmaya başlamıştır.
 
İslam’ın gelişiyle tehdit hissetmiş olan Hristiyanlar, yeni bir dinin insanlar nezdinde statüye sahip olmasıyla ürkmüş olacaklar ki; İslam’a dair kötüleme, açık arama gibi girişimlerde bulunmuşlardır.
İslam’la alakalı araştırmaya yönelik sorgular yapan ve bu hususta kusur arama çabalarının yanı sıra Hristiyan halkı İslam’dan uzak tutmak, Oryantalizmin başlıca amaçlarından biridir.
Bunlarla yetinmeyen oryantalistler, Müslümanları putperest olarak nitelendirmiş, Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul etmeyip Kur’an-ı Kerim’in vahiy ile indiği gerçeğini çürütme çabalarına da girmişler (Bu kötülemenin içeriğine bakıldığında uydurma hadislerin ve iftiraların da var olduğundan söz edebiliriz.)
Tarih İslam’a saldırıları her zaman görmüştür. Kuşkusuz saldırılar her zaman başarısız olacaktır. Çünkü “Allah'ın nurunu boş laflarıyla söndürmek isterler. Ama Allah gerçekleri örtbas edenlerin zoruna da gitse, istemeseler de nurunu tamamlayacak ve kuvvetlendirecektir.” (Saff Suresi 8. Ayet)