ZAMANIN BİLGELERİ, YAŞLILAR: ULUSAL YAŞLILAR HAFTASI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER…

Her yıl, yeryüzündeki en kadim öğretmenlerimiz olan yaşlılarımıza ithafen kutlanan Ulusal Yaşlılar Haftası (18-24 Mart), hepimizin nezdinde derin bir saygı ve şükran zamanıdır. Kültürümüzde büyüklere saygı, bir lütuf değil, temel bir erdemdir. Onların hikâyeleri, bilgeliği ve tecrübeleri, toplumumuzun dokusunu güçlendirir ve gelecek nesillere yol gösterir. Geleneklerimiz, büyüklerimize gösterdiğimiz saygının yalnızca sözlerle değil; eylemlerle de pekiştirilmesi gerektiğini öğretir. Bu, onların beslenmesinden sağlık bakımına, sosyal hayatlarından barınmalarına kadar hayatlarının her alanında hissedilmeli. Yaşlı bireylerin beslenmesi, sağlıklı yaşlanmanın temel taşlarından biridir. Dengeli, vitamin ve mineral açısından zengin, lifli ve sindirimi kolay gıdalar, yaşlılık dönemindeki pek çok sağlık problemine karşı bir kalkan oluşturur. Bunun için onların öğünlerine özen göstermek hem bedensel hem de zihinsel sağlıklarının korunmasına katkı sağlar. Sağlıklı yaşlanmak sadece iyi bir diyetle sınırlı değildir; düzenli egzersiz, sosyal etkileşim ve zihinsel aktiviteler de büyük önem taşır. Yaşlılarımızın toplum içinde aktif roller üstlenmeleri, kendilerini değerli hissetmelerini sağlar. Bu nedenle, yaşlı dostu hastaneler, huzurevleri ve sağlık merkezleri, onlara sadece tıbbi değil, ruhsal destek de sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu kurumlar, kolay ulaşılabilirlik, anlaşılır işaretler, dinlenme alanları ve sosyal etkinlikler sunarak yaşlıların özgürlüklerini ve bağımsızlıklarını desteklemelidir.

Aktif ve bağımsız bir yaşam sürdürebilmek için, yaşlılarımızın toplum içindeki hareketliliği ve erişilebilirliği en üst düzeye çıkarılmalıdır. Bu anlamda, sağlık merkezlerinden parklara, toplu taşıma araçlarından sosyal hizmetlere kadar her alanda onların ihtiyaçları gözetilerek kapsamlı bir yaklaşım benimsenmelidir. Yaşlı dostu şehirler, her yaştan insan için konfor ve erişilebilirlik sunan, ancak özellikle yaşlı nüfusu düşünen planlamaları içermelidir. Ulaşım kolaylığı, park ve dinlenme alanları, engelsiz kaldırımlar ve toplumsal faaliyetler bu şehirlerin olmazsa olmazları arasındadır. Yaşlılar için şehir hayatını kolaylaştıran bu unsurlar, onların toplum içindeki varlıklarını ve katkılarını artırır. Yaşlı dostu şehirlerin sunduğu kolaylıklar, evlerimizin kapısından başlar ve sokaklarımıza kadar uzanır; böylece yaşlılarımızın günlük hayatları sorunsuz ve bağımsız bir biçimde devam edebilir. Her adımda, evlerimizdeki yaşanabilirliğin şehir düzeyindeki erişilebilirlikle uyum içinde olması, yaşlı bireylerin sosyal ve fiziksel ihtiyaçlarının bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasını sağlar. Eviniz, yaşlandıkça ihtiyaçlarınıza göre şekillenmeli, yaşlı dostu evler yaratılmalıdır. Basamaksız girişler, kaymayı önleyen zeminler, yeterli aydınlatma ve acil durumlar için erişilebilir alarm sistemleri, yaşlılarımızın evlerinde daha güvende ve bağımsız hissetmelerini sağlar. Banyo ve mutfaklar, kullanımı kolay eşyalarla donatılmalı, gerektiğinde destek sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır.

Ulusal Yaşlılar Haftası, yıl içindeki belirli bir zaman diliminden çok daha fazlasını temsil etmektedir; bu hafta, toplum olarak yaşlılarımıza yönelik tutum ve yaklaşımlarımızı gözden geçirmemiz, onlara yönelik politikalarımızı yeniden değerlendirip, onları her gün onurlandırmanın yollarını bulmamız için bir fırsattır. Bu özel zaman dilimi, onların toplumdaki hak ettikleri yerin altını çizen, yaşlanmanın getirdiği zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olacak yenilikçi ve sürdürülebilir stratejiler geliştirmenin önemini hatırlatır. Yaşlılarımızın onurlu bir yaşam sürmeleri, bizim medeniyetimizin bir yansıması olarak, tüm toplumsal ve kültürel faaliyetlerimizin merkezinde olmalıdır. Onlara sunacağımız saygı, sevgi ve huzur, yalnızca bu hafta ile sınırlı kalmamalı; her birimiz, yaşlılarımızın hayatlarını kolaylaştırmak ve zenginleştirmek için günlük hayatımızda bilinçli adımlar atmalıyız. Yaşlılarımızın tecrübelerinden öğrenmek, onların bilgeliklerini aktarmak ve onları toplumun canlı bir parçası olarak görmek, genç nesillere onlarla ilişki kurmanın ve onlardan ilham almanın kıymetini aşılamak anlamına gelir. Böylece, sağlıklı ve mutlu yaşlılar, gençlerin geleceklerine yön verecek köklü birer rehber haline gelirler. Kuşkusuz, sağlıklı ve mutlu yaşlılar, sağlıklı ve mutlu bir toplumun temelidir. Onların günlük yaşantılarına saygı göstermek, sosyal hayata katılımlarını teşvik etmek ve onların özgürce hareket edebilmelerine olanak tanımak, sadece onlara olan borcumuzu ödemek değil, aynı zamanda toplumsal refahımızın ve dayanışmamızın bir göstergesidir. Her yaşta insanın ihtiyaç ve beklentilerine cevap veren yaşlı dostu bir dünya yaratmak, bizim toplum olarak en asil gayemiz olmalıdır. Bu hafta ve her hafta, yaşlılarımıza verdiklerimizle, onların bizlere sundukları değerli mirası onurlandırmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Bugünün gençleri yarının yaşlıları olarak, toplumsal bir bilinç oluşturmalıyız.

ÖĞR. GÖR. BURAK SAYAR

BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ

[email protected]