ZEYTİNYAĞI     SEÇERKEN    DİKKAT!

Antik çağlardan bu yana kullanımı devam eden zeytinyağı, olgunlaşmış zeytin meyvesinin toplanıp  sıkılmasıyla elde edilen çok kıymetli bir yağdır. Özellikle  Akdeniz  mutfağında yaygın olarak kullanılan zeytinyağı Ege bölgesinde de kullanımı oldukça yaygındır. Zeytinyağının besin değerinin yüksek  olması  ve dolayısıyla sağlığımız üzerindeki faydaları onu daha kıymetli hale getirir.

Sağlığımız üzerine saymakla bitmeyecek faydaların başında içerdiği doymamış yağ asitleri nedeniyle Kalp sağlığına etkisi gelir. Kalp hastalıkları riskini azaltabilen zeytinyağı kolesterol seviyelerinin de dengelenmesinde destek olur.Bunu içerdiği  polifenolik  bileşikler sayesinde yapar. Bu fenolik bileşikler serbest radikaller ile savaşarakhücre hasarını önlemede ve yaşlanmayı yavaşlatmada antioksidan olarak görev alırlar. Bu aynı zamanda bilişsel (hafıza, odaklanma ve düşünme) faaliyetlerin de iyileşmesi anlamına gelir. Sindirim sistemini rahatlatma, kanser riskini düşürme ve çeşitli cilt sorunlarında (yaralanma, akne, güneş hasarı gibi) dokuların yenilenmesinde, saç sağlığında oldukça etkin olabilen zeytinyağı  E vitamini dışında, A, D, K vitamini gibi  vitaminleri  de  içerisinde  bulundurur.

Bu kadar kıymetli olan yağın bu özelliklerinden yararlanabilmek için elbette alacağınız yağın kalitesi önem taşımaktadır. Marketlerde  çeşitli renk tonları bulunan ve farklı isimler verilen Yağlar aklınızı karıştırabilir. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile Kodeks Alimentarius (Uluslararası Gıda Standartları Komisyonu) elde ediliş yöntemleri ve asitlik seviyelerine göre; Natürel Zeytinyağı, Riviera  Zeytinyağı  ve  Rafine Zeytinyağı olarak  üç çeşide  ayırmıştır. 

Natürel zeytinyağı, çeşitlerini arasında en kıymetlisi olarak bilinir. Bunun nedeni hiç bir kimyasal işlem yapılmadan fiziksel olarak işlem görmesidir. Sarıdan yeşile bakan bir rengi olan yağ  aroma bakımından oldukça zengindir ve boğazda acımsı bir tat bırakır. Oleik basitlik derecesi %0.8 'i geçmez. Ancak bunu tadarak anlamak mümkün değildir. Kendi arasında Natürel Sızma Zeytinyağı ve Natürel Birinci Zeytinyağı olarak 2 ye ayrılır. Aslında Naturel sızma yağı, Naturel yağın kendisidir. Naturel birinci zeytinyağı ise yine kimyasal işlem görmemiş ancak , oleik asit cinsinden asit oranı en fazla %2 olandır. Bu yağın tat ve kokusunun daha hafif olması anlamına gelir. Natürel sızma zeytinyağına göre daha hafiftir. Her türlü yemekte tüketimi kolay bir yağdır.

Riviera zeytinyağında durum farklıdır. Rafine edilen yağ (kimyasal işlem) tat ve koku bakımından nötr hale getirilen yağa belli oranda naturel yağ eklenir. Bunun amacı yağın tat ve kokusunu dengelemektir. Dolayısıyla bu yağ çeşidi naturel yağ ile rafine yağın karışımından oluşur. Tercihen sıcak yemeklerde kullanılır.

Rafine zeytinyağı, zeytinin temel yapısına zarar vermeden rafine işlemi uygulanan yağdır. Asit oranı düşük ve baskın tadı olmadığı için hassas damak zevki olanlar tercih eder. Bunların dışında kalan nadir kullanılan Taş Baskı Zeytinyağı, rafine edilmemiş olan Ham Zeytinyağı, eski bir yöntem olan 27 altındaki soğuk su ile sıkılan Soğuk Sıkım Zeytinyağı gibi bölgesel üretim şekilleri de vardır.

Bunlarla beraber zeytinyağı seçerken özellikle koyu renkli cam ambalajda olmasına, kapağının conta yada vidalı olmasına, bulunduğu rafta güneş ışığına maruz kalmamış olmamasına, üretim, son kullanma tarihi gibi etiket bilgilerine dikkat edilmeli ve ışık, hava, neme maruz kalmayacak şekilde 15 C- 22 C derece sıcaklıkta, deterjan grubundan uzak bir dolapta saklanması yağın lezzet ve şifasından yararlanabilmek açısından ayrıca dikkat edilmesi gereken konular olduğu bilinmelidir.

Şifa ile kalın…