41,1241 %0,26
48,1234 %0,45
4.593,23 % 0,70
Ara

KALEMİN SIRRI          

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Yaşadığımız bu âlem, başlı başına bir sır olmakla birlikte

Her şey sırlar içinde anlamını gizlemekte.

Gizli olan her şeyin gizemliliği artar ve değeri derinleşir

Alelade olan bütün oluşumların, değerini kaybetme olasılığı yüksektir

Bir yerlerde, bir şeyler daima saklı kalmalı, olduğu gibi öylece

Yazıp çizilenler bazen canlanıverir gözlerimizin önünde inanamayız

Hayrete düşmemek imkânsız

Olacak dediğimiz olmaz, olmaz dediğimiz oluverir.

Çözümü mümkün olmayan sırların içinde kayboluruz

En çok sır tutanlardan biride ağaçlar, konuşmayı çok sevdikleri söylenemez ama muazzam bir dinleme yetenekleri ve yıllar geçse de saklama yetenekleri var.

En sevdiğim kısımları, ise ezgileri aynıdır,

Hafif bir rüzgârda bile kuğu gibi salınmaları

Muazzam bir orkestra gibi sanki,

İnsan aradığı şey kadar kıymetlidir.

Var mıdır daha ağır, zamanı beklemek kadar

Bazen suskun, bir tek kelime etmekten aciz, suskunluğu bozacak bir mest

Yaşadıkları yoldur elbet, aklından ve kalbinden geçenleri kağıda ileten kalem, bazen sırlı bazen de açıktan açığa bırakır kendini

Yedi kat göklerden de haber edebilir, yedi kat yerin altında da

Mühim olan madden, manaya geçiş de çok itinalı davranmak

 Kararsızlık, değişim, dönüşüm onun adında saklı

Bazen olanı, bazen de olmayanı ahenkle ortaya koyar

Her kalpten düşen, her kalemde farklı dönüşür mısralar a

Aşk, sevmek, anlamak, paylaşmak, şükretmek ve daha birçoğu

Kendini söyler. Mühim olan kalplere dokunabilmek

Nasıl ki her varlıktaki mana farklı ise her kalemin sırrı da yazarın kalbindeki sırla doğru orantılıdır.

Nev’ in bir beytinde de dediği gibi; ‘dil safhasına baktım, etrafı cümle meşruh bildim bu nüsha çıkmış bir zülfünün elinden.’

‘gönül denen aşk sayfasına baktım, kenarları hep şerh edilmiş

Açıklamalarla doldurulmuş anladım ki bu nüsha, aşkı bilen birinin elinden çıkmış.’

Bir kâğıda iki kalem hareketiyle çizilip yazılan, şu mısralar kim bilir

Neler anlatmak istiyor, özünden sözünden

Cüretkâr cümleler kurmak değil kastımız, samimi, içten gelmeli sözlerimiz

Tıbben ağrımasa da kalp, manen bir şekilde ağrıyor işte

Hem de çok. Ve her insanın ağrısını ifade etme şeklide çokça farklılık gösterir elbette

Varlıkların hakikati , perdenin ardındaki gerçekler gibidir

Kelimesiz sözsüz , işiten ve konuşanlardır

Anlaşılan o ki kalbin ve kalemin sık sık temizlenmesi, arındırılması  gerek, böylece kalemin yazmadığı, kelimelere sığdıramadığı manaları görebiliriz. Ancak arınmış bir kalp gerek

Yüzyıllar boyu da bilginler, âlimler, filozoflar ve daha bir çoğu

Kavramları ve yazılı beyitleri açıklamaya çalışmışlardır

Araştırılması ,hissedilmesi ve öğrenilmesi gereken onca beyitler kıyısı

Anlamak için önce hissetmek gerek, anlamanın ilk şartı; hissiyattır

Hal ve hareket te olduğu gibi yazılıp çizilenlerde de zarafet giydirilmeli

Hazinenin değerinden önce , kalbimizde ki değerine bakmalı.

Kalem öyle sihirli bir araçtır ki, kadrini bilenler için nimet, bilmeyenler için felaket oluverir

Gönül evimizdeki lambalar sönmeye dursun, tek bir harf bile edemezsin kelimeler azalır, mısralar yok olur benliğinden, vazgeçip suskunlaşırsın ebediyen

Ki insan oğlu her şeyi işeterek veya okuyarak zihnine yerleştirir

Küstürmeyelim kalbimizi, küstürmeyelim kalemi,

Uzakta olsa en yakın yine kalpte olanlardır.

En eğitimli insanlar bile yüksek okuldan sonra okumayı bırakıyor.

Zihnimizi sığ bir anlayışa hapsediyoruz. Zaman duruyor mu ki biz okumayı bırakalım

Gelişim duruyor mu ki, araştırmayı bırakalım. Okuduğumuz kitapları  ileri yaşta tekrar okuduğumuzda bize farklı öğretir sunar

Bazen bir mısranın etkisiyle mest olan duyan, gören, hisseden bir insan, gözün gördüğün ötesinde bir görüş, kulağın duyduğunun ötesinde bir duyuşla varlığını hissettirir,

Temiz bir kalple başlamalı her zaman işe

Kalemin sırrı, kalemi tutanın sırrıdır bunu bilmeli.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *