Siyasette doldurulamayan büyük boşluk
Cengiz Ergün MHP’den belediye başkanı seçilmesinin ardından önemli derecede MHP’nin oyları artmıştı. Zaman içerisinde büyükşehir belediye başkanlığını o dönemler CHP’nin de desteğiyle kazandı. Hatta bir ara Manisa’dan 3 milletvekili çıkartarak büyük sükse yapmış ve Manisa’nın MHP kalesi olarak anılmasını sağlamıştı. Tüm bunların yaşanması Cengiz Ergün ve MHP’de güç ve güven zehirlenmesine neden olmuş zaman içerisinde ülkücü ve MHP’li önemli isimlerin parti dışında kalmasına neden olunmuştu. Cengiz Ergün ardından Cumhur İttifakı aracılığıyla bu kez AK Parti’nin desteği ile tekrar seçilip daha da güçlü olmuştu.
Ancakkkkk, Hal böyle olunca bu gün Cengiz Ergün ve MHP’nin bu süreci parti dışında kalan MHP’li kadroların ne kadar büyük bir boşluğu doldurduğu gerçeği ortaya çıktı. Cengiz Ergün seçimi kaybedince ortada MHP diye bir parti kalmadı. 3 vekil çıkaran parti başında kuran okunan hasta durumuna düştü. Belediyeleri kazanan CHP bir anda hem MHP’yi hem de AK Parti’yi ortadan silinecek duruma getirdi.
Bilindiği üzere fizikte bir kural vardır. Tabiat boşluk kaldırmaz. Boşalan yer mutlaka dolar yahut doldurulur. Siyasette de bu böyledir, insan yaşamına dair yine aynıdır.
TABİAT BOŞLUK KALDIRMAZ
Sırasıyla gelelim. MHP’den başladık ya. Erkan Akçay; bilgisi, eğitimi, donanımı, siyasi bakışı, çözümlemesi var ancak partiye müdahale ve hitabet yeteneği olmayınca partisinde ve Manisa’da adeta patinaj çekip durdu. Cengiz Ergün’ün baskın karakteriyle bu zaman içerisinde Erkan Akçay Manisa’dan yalnızca milletvekili seçildi o kadar. Cengiz Ergün’ün Manisa’da MHP ve ülkücü kadroları bertaraf etmesine ne gücü ne sesi çıkabildi. Hatta bu süreç içerisinde bir de İYİ Parti kurulunca MHP’li birçok kalburüstü ismi MHP’de tutamadılar. Mustafa Enöz, Ahmet Karadağ ve bir çok isim misali. İYİ Parti’nin Manisa’da diri durması MHP’nin her geçen gün erimesine sebep oldu. Birde üstüne CHP Başkanı Özgür Özel Manisalı olup, Ferdi Zeyrek gibi bir ismi başkanlığa seçtirince MHP adeta çam gibi devrildi. Manisa FK’yı ölümüne savunan MHP’liler Cengiz Ergün seçimi kaybedince anında U dönüş yaptılar ve bu yalnızca bir örneği daha nice örnekleri var. Cengiz Ergün’ü ve MHP’yi destekleyen haber siteleri ve gazeteler yine aynı şekilde anında ters bir U dönüş yapıp, beklemeye geçtiler! Türkiye genelinde seçmeni iyi konsolide eden Bahçeli tüm bunlara rağmen oylarını elinde tutarken, Manisa’da her geçen gün kayıp yaşanmaya devam edip, MHP’ye toz kondurmayan bir çok isim, partinin önünden geçmemeye başladı. CHP’li belediye tarafından Devlet Bahçeli’nin adının Salihli’de bir meydandan kaldırılıp, başka bir ilçede bir caddeye MHP’li meclis üyesi olan Mehmet Güzgülü’nün adının verilmesi tutarsızlığına bile ses çıkaramadılar. Yani MHP’de ipin ucu kaçmıştı. Cengiz Ergün’ün MHP’li isimler üzerinde yaptığı operasyonlar artık CHP’ye kazanç sağlamaya başlamıştı! MHP’li birçok ismiCHP’li büyükşehir belediyesinde görmeye başlamıştık. Hatta AK Partilileri bile. (!)
Bülent Arınç ve Hüseyin Tanrıverdi faktörü
Bu iki ismin Manisa AK Parti için ne denli önemli olduğu, siyaseti ve Manisa’yı bırakınca ortaya çıktı. Bülent Arınç, bu ismi eleştirmek olur ancak tartışmaya açmak yanlışın büyüğü olur. Arınç döneminde yapılan hizmetlerin üzerine yalnızca Hüseyin Tanrıverdi döneminde yaşandığını gördük. AK Parti kurulduğundan bu yana Bülent Arınç meclis başkanlığı gibi görevi ile birlikte devlet adamlığı görevi ağır basınca Bursa’dan vekilliği devam etti. Ancak Manisa’ya yapılan yatırımları ve işleri takip etmeyi hiç ihmal etmedi. Yalnızca Hüseyin Tanrıverdi 1. Sıra milletvekili ve genel başkan yardımcısı olunca pek karışmayı uygun bulmadı. Tanrıverdiise Manisa’daki yatırımlar ve siyasi işler başta olmak üzere, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile MHP Gurup Başkanvekili Erkan Akçay’a siyaseten hiç zemin bırakmadı. AK Parti’yi diri tutmaya çalışıp, Manisa’da oyların düşmesine engel olmayı başardı. Taki başkan adayı olması hariç. Bu zaten ayrı bir yazı ve tartışma konusu. Bunu ayrıca ele almayı planlıyorum.
Cengiz Ergün giderken MHP ve AK Parti’yi yanında götürdü
Son yerel seçimlerde Cengiz Ergün yalnızca MHP’yi değil AK Parti’yi de yanında götürmeyi başardı. Özgür Özel ve Hüseyin Tanrıverdi’ye belediye başkanlığında seçim kaybettiren Cengiz Ergün en sonunda kendine de kaybettirdi ve beraberinde MHP ve AK Parti bonus olarak gitti. Hem MHP hem AK Parti oyları türbülansa giren uçak gibi darmadağınık oldu. Seçmen şaşkın bir şekilde hangi partiye oy vereceğini bilemedi. Kimi CHP bazıları İYİ parti, Yeniden Refah Partisi derken 300 bin seçmen sandığa gitmedi Manisa’da. Son yıllarda AK Parti’den siyaset arenasına sağ kulvardan hızlı giriş yapan Tahsin Paşa Bahadır Yenişehirli oğlu’nun bile gücü yetmedi. Zaten Cengiz Ergün MHP’den Murat Baybatur AK Parti’den Cumhur İttifakı’nı çökertmeye yetmişlerdi. CHP’ye yalnızca aday çıkarmak gibi kolay iş kalmıştı. Düşünsenize Semih Balaban Şehzadeler’den girdiği seçimde hezimeti yaşamış, Yunusemre’de seçimi kazanan kahraman olmuştu.
AKP ve MHP’lilerden niceleri aniden CHP’li oldu.
Hüseyin Tanrıverdi, Recai Berber, Selçuk Özdağ gibi isimlerin arkasından umut bağlanan Manisa’nın Hacı Abisi Murat Baybatur, hiç kimsenin ulaşamadığı bir milletvekili olmuştu. Yanında yöresinde kim varsa Hacı Murat’ı şeyh misali uçurmaya çalıştılar, kimse ulaşamayınca başardılar. Artık Baybatur’a muhtarlar, gazeteciler, partililer ulaşamıyordu. Görüşemiyor ve iletişim kuramıyorlardı. Cengiz Ergün’ün milletvekili modeli olan Murat Baybatur, MKYK üyeliği de son bulunca kendini vakfa adadı! Partililerden, halktan ve seçmenden koptukça mesafeyi açtılar. Yetişmek mümkün olmuyordu. Akhisar’dan gelen İl Başkanı Salih Hızlı, partiyi ve seçmeni konsolide edemedi. Her geçen gün Manisalı olmayan bir il başkanı tartışması içerisinde 5 yılı geçirdi. Tıpkı Akhisar’da belediye başkanlığında geçirdiği 15 yıl misali. AK Parti zemin kaymaya başlamıştı. Zeytinyağı dökülmüş fayansın üzerinde gibi partiye kim gelse ayağı kayıyordu. Tamer Akkal, Bahadır Yenişehirlioğlu bunlardan sayabildiğimiz iki isim ve niceleri. AK Parti yönetimlerinde görev yapan onlarca isim Ferdi Zeyrek belediye başkanı olunca anından CHP’li belediye ve ekibinde göründüler. Manisaspor, Manisa FK, CHP’li şirketler ve nice yerlerde artık MHP ve AK Partililer yer almaya başladılar yılların CHP’lisi tavrı ve tarzında. Tahsin Paşa Bahadır Yenişehirlioğlu 1 sıra milletvekili olunca bir çok AK Partili birden Manisa’da her şeyin düzeleceğine inandılar. Kurtarıcı olarak gördükleri Tahsin paşa, talihsiz bir kaza geçirince birden elindeki tepsiyi bıraktı. Oysa Manisa’ya dair umutları ve yapacakları vardı. Yahut partililer öyle gördü. Sahneye çıkan Tahsin Paşa Erkan Yolaç’ın sunduğu Evet-Hayır yarışmasında ki gibi İzmir Marşı’yla geldi Mehter Marşı’yla gitti. Birden ortalardan kayboldu. CHP’li belediyeler kazanınca görünmezlik iksiri içmiş gibi kayıplara karıştı. Ha şu var AK Parti Grup Başkanvekili olarak 81 ilden sorumlu olunca Manisa’ya sık gelmemesi elbette ki normal. Sonra Ayşe Nevin Sert adında bir hanımefendi, MKYK üyesi olarak hem Manisa Hem de Bahadır Yenişehirlioğlu adına Manisa’da yapılan siyasi çalışmalara ağılık verse de olmadı, olmadı, olmadı. İlk MKYK’da oda gitti. Ancak şunu belirtmekte fayda var, Bahadır Yenişehirlioğlu, gelemese bile Manisa’da ki yatırımları takip ettiğini her fırsatta gösterdi. Ama seçmen için bu yeterli mi tabi ki hayır. Çünkü Partinin ve seçmenin diri tutulması, elde kalması, konsolide edilmesi öyle kolay değil. Unutmayın seçmen ve müşteri sel suyu gibidir. Geldi mi yıkar gelir, gitti mi yıkar gider. Büyük umutlarla Manisa AK Parti il başkanlığına getirilen Süleyman Turgut ise galiba havaların sıcaklığının azizliğine takıldı. AK Parti’nin çamura takılan tekerini patinajdan çıkarmak öyle kolay değildi olmayacakta. Partililer zamanla dese de zaman su gibi akıp gidiyor. Partililerde hala bir umut der gibi bekliyorlar. Ama amaamaaaaaa bu işler boya kutusuna fırçayı batırıp çıkarmakla olmaz. Hüner boyada değil boyamada!
Şu anda AK Parti’de ayakta kalan tek siyasetçi göründüğü ve çalıştığı kadarıyla Mücahit Arınç; her fırsatta ilçelerde partisinin teşkilatlarını ziyaret ediyor, Kültür yolu festivaliyle şehre renk katmaya çalıştı. Tabi Bülent Arınç gibi siyasetçinin oğlu olunca farkta ortaya çıkmıyor değil. Babadan aldığı siyasi derslerin üzerine biraz İstanbul, Ankara, TOBB ve İstanbul vekilliğinin üzerine Manisa’yı da ekleyince tutmaya başladı. Ancak bunun devam edebilmesi için siyaset boşluk kaldırmaz dediğimiz noktaya geliyor. Boş bıraktığın anda Manisa’da o boşluğu doldururlar.
Belediyelerin mevcut durumu ortada, şehrin yıllardır kan gibi akan yaraları belli. Devlet dairelerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında yarımlardan, hizmetlere kadar her şey ortada ancak AK Parti ortada yok. Bu siyasi boşluğu kimin dolduracağı kimin konuşacağı kimin ne yapacağı hala belli değil.
CHP belediyeleri kazandı ancakkkkkkkk
Manisa büyükşehir belediye başkanlığı başta olmak üzere 15 belediye kazanan CHP, yalnızca Özgür Özel değil Ferdi Zeyrek’le önemli bir ivme kazandı. Kazanılan o kadar belediyeyi meğer tek başına Ferdi Zeyrak götürüyormuş. İlçe belediyelerinin sınıfta kaldığını Ferdi Zeyrek yaşamını yitirince net bir şekilde gördük. CHP’nin de kaynayan bir kazan olduğunu aniden fark etti. Meğer Ferdi Zeyrek ne büyük bir boşluğu dolduruyormuş. Kazandığı sevgiyle adeta CHP’li bütün belediyeleri perdelemiş. Yalnızca Belediye başkanlarını değil arkasında ki ekiplerinde Ferdi Zeyrek’ten sonra tartışılmaya başlandığına şahit olduk. CHP, AK Parti ve MHP’den daha darmadağınıkmış. Parti teşkilatlarında herkes belediyelere, belediyeler, teşkilatlara burnundan soluyormuş. Ferdi Zeyrek Manisa’da ve CHP’de tek kişilik dev kadroymuş meğerse. Şehzadeler Belediye’sinde herkesin avuçların ovuşturarak beklemesi ve belediye başkanı hakkından dedikodulara noktayı ilçe başkanı Mert Özkösemen koydu. Tavrı tarzı ile genç yaşında CHP’de nasıl bir siyaset izlenmesi gerektiğine işaret etti. Zor şartlarda kazanılan belediyelerin çar çur edilmemesi gerektiği dersini CHP’lilere gösterdi. Öte yandan CHP’li bir diğer belediye Yunusemre kazanıldığı günden bu yana tartışmaların içerisinde. Özellikle başkan yardımcılarının kibri her gün konuşuluyor. Tavırları ve yaklaşımları CHP’li belediyelerin pişman etme seviyesine taşınması ve buna sebep olanlar belediyede vatandaşa üst perdeden bakar hale gelmişler. Küçük çapta esnafın paralarının ödenmemesi ve bunu yargıya taşınmasına sebep olmak bu gün pek önemli olmayabilir ancak seçim zamanı vatandaş bunun faturasını masaya koyar.
Ferdi Zeyrek’in ardından Manisa’da oluşan boşluk CHP’yi yutacak duruma gelirse bunun önüne değil Genel Başkan Özgür Özel, bütün fizik kuralları gelse kurtarmaz. Dedik ya SİYASET BOŞLUK KALDIRMAZ. Tıpkı fizik kuralı gibi boşluk kaldırmazzzzzz.
Ferdi Zeyrek vefatıyla şunu gösterdi ki, çıtayı çok yükseğe taşımış hem de çok yükseğe taşımış. Bundan sonra gelecek olan siyasetçiler Ferdi Zeyrek gibi değil kendi EKOLLERİNDE siyaset yapmazlarsa silinir yahut kaybeder giderler.
Gelelim Besim Dutlulu’ya
Önce büyükşehir belediyesinin personel değil insani ENVANTERİNİ çıkarması gerekecek. Ferdi Zeyrek’ten kalan emaneti devam ettireceğim derse en büyük hata ve yanlışa düşer. Siyaset ekip işidir EKİP. Kendine has ekibinde orda devam etmeyecek olup, Ferdi Zeyrek ekibiyle devam edersen bu girdap Besim Dutlulu’yu yutar. Bu türbülansa ne CHP, ne büyükşehir belediyesi ne de Besim Dutlulu dayanabilir. Eğer Besim Dutlulu kendine has bir ekol, tavır, tarz, duruş, siyasi anlayış belirlemese şehir merkezi dediğimiz yerde hem CHP’liler hem de CEHAPE’liler avuçlarını kaşıyarak bekliyorlar. Her fırsatta Gülşah Durbay’ın arkasından dedikodu yapıp, fırsat bekleyen güruh bu alanları hayatta boş geçirmez. Parti içi dengeleri zaten İlksen Özalper gayet iyi sağlıyor. Çünkü İlksen Özalper’in amacı hiçbir zaman belediye olmadı. Milletvekilliği hesabı yapan İlksen Başkan’la belediye başkanlığında oturan Besim Dutlulu ilmi siyaset yaparak bu işi çözmezlerle bu iş KÖMÜRHAN köprüsünde ağıt yaktırır. Şu anda belediyenin bürokratlarından Cengiz Ergün döneminden kalanların bazıları Ferdi Zeyrek’e koşulsuz tamam demişlerdi ancak aynı bürokratlar yavaşça el frenini çekmeye başladılar. Besim Başkan’ın tekeri yoldan çıkarmayı düşünüyorlar (!). Yahut şöyle izah etsem sanırım doğru olur; KADIKÖY’DE OTURUP, MANİSA’NIN KÖYÜNE ŞİİR YAZILMAZ. Eğer köklü bir düşünce değişikli işaretleri verilmezse, tatlı-sert bir siyasi üslup olmazsa, belediye ve partililere bu sinyal verilmezse ipin ucu kaçında AK Parti veeMHP gibi ipin ucunu bulmakta zorlanırlar.
Ferdi Zeyrek gibi değil Besim Dutlulu gibi, Emanet belediyecilik değil asli belediyecilik, vekaleten değil aslen belediye başkanlığı, Akhisar, Salihli, Turgutlu, Manisa gibi değil şehir gibi. Büyükşehir olduğu kadar bütünşehir havası. Basın merkezi değil, danışman merkezi, haber servisi değil, algı yönetimi. Parti ve belediye değil vatandaş ve milletle anlayışı hakim kılınır ve doğru strateji üretilirse süreç doğru yönetilir. Diğer türlü şu anda ellerini ve avuçlarını ovuşturarak beklenti içerisinde olan CHP, MHP, AK Parti ve İYİ Parti var. Olası bir tökezleme de kimse şaşırmaz ve üzülmez beklediklerine ulaşmış gibi TAMAM DÜŞTÜ derler. Duygusal bir mod ve motto yaratmak yerine mental, metal, akli, ilmi, ferasetli ve insani apoletleri takıp, ekibi sürükleyip götürmek en doğru hareket olacaktır.